Sayfalar

28 Haziran 2010 Pazartesi

Senden, Bizden...

Canım kızım! Aslında sen onu yakından tanıyorsun. Seni bizimle beraber sürekli takip eden Doktor Lütfü Amcan, seni yeni başlangıcınla ilk tanıştıran kişi olacak aynı zamanda... (19.06.2010)



Yine bir kahvaltı sofrasında Ezgi ailesi ile hoş bir sohbet çevirdik. Sen de hatırlarsın mutlaka, zira bizi dinlerken sen de bize sürekli katılıyordun annenin karnından... (05.06.2010)


Kızım! Sen, annen ve ben, Özge Teyze ve Kaan Amca'nın misafirleriyiz. (21.05.2010)


25 Haziran 2010 Cuma

Seni Heyecanla Bekleyen Bir Büyük Aile Daha...

Canım Kızım! Herkes seni o kadar seviyor ve gelişini öyle bir heyecanla bekliyor ki... Annen çok sevdiği arkadaşlarına ve işine kısa bir süre de olsa veda etmeyi göze aldı senin için... Annenin arkadaşları da annenden kısa bir süre için ayrılacakları için buruk olsalar da senin gelmene çok seviniyorlar! Bak herkes gülümsüyor!




21 Haziran 2010 Pazartesi

Sabahattin Amcanın Öğütü: Mevlana'yı Oku, Anla, Yaşa...

Canım Kızım! Mevlana bu dünyanın gelmiş geçmiş en büyük düşünürlerinden ve erenlerinden... Umarız sen de onu okuyup anlamaya çalışacak, gönlünü ve aklını zenginleştirmek için onu takip edeceksin... İşte Sabahattin Amcan daha şimdiden senin için bir mesneviyi seçti ve seninle paylaşmak istedi...

****

Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm, korktum.
Ağladım.

Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.
Karanlığı gördüm, korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi...
Ağladım.

Yaşamayı öğrendim.
Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;
aradaki bölümün, ölümden kazanılan zamanlar olduğunu öğrendim.

Zamanı öğrendim.
Yarıştım onunla...
Zamanla yarışılmayacağını,
zamanla barışılacağını, zamanla öğrendim...

İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra da her insanin içinde
iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.

Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,
sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.

İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu...
Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.

Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek
gerektiğini öğrendim.

Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar
önemli olduğunu öğrendim.

Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra...
Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana...

Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi...
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi...

Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yasta...
Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine vardım.

Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek
olduğunu öğrendim.

Namusun önemini öğrendim evde...
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu;
gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el
sürmemek olduğunu öğrendim.

Gerçeği öğrendim bir gün...
Ve gerçeğin acı olduğunu...
Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da
“lezzet” kattığını öğrendim.

Her canlının ölümü tadacağını,
ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.

Ben dostlarımı ne kalbimle nede aklımla severim.
Olur ya ...
Kalp durur ...
Akıl unutur ...
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur ...

MEVLANA

9 Haziran 2010 Çarşamba

Özge Teyzenin Arşivinden (Özge Teyzen Senin için Hazırladı)

09 Şubat 09 – Burda gordugun gencler sırasıyla soldan sağa;
Baban Süleyman, Sabahattin amcan (kısaca Sabo), Kadiris amcan, Kaan amcan (benim kocam), Huseyin amcan (Can abinin babası)



09 Şubat 09 – Burda gördüğün gençler de sırasıyla soldan sağa;
Dilşat teyzen (Dilocan), Ayşe teyzen (ciiirt), Annen Yasemin, Özlem teyzen ve Beeeen Özge Teyzen (seni yiyip ısırıcak yoğurucak olan teyzen. Beni iyi hatırla çünkü ben senin oyun arkadaşın olucam..



30 Aug 09 – Burası bizim evimiz.. Baban Yunanistan'a gitmeden önce bir güle güle yemeği yapmıştık.. İşte o günden bir anı..


16 Aralık 09 İşte bugünün anısını annenle baban bizimle sonradan paylaştılar. O gün doktora gidip senin geleceğini öğrenmişlermiş meyerseeeeemmm… Baban Yunanistan'dan gelmişti ve anneciğine çok iyi bakıyordu gördüğün gibi…


01 Ocak 10 – Bu da yılbaşı gecesi… Benim doğum günüm... Bir sonrakinde sen de bu resimde olucaksın.. Bak Can abi oldu bile.. Can da benim arkadaşım.. Sen de benim arkadaşım olucaksın.. Tüm çocuklar benimle arkadaş... Bu bir zorunluluk bu arada... Benden kaçmaz...


03 Ocak 10 – Bu Özlem teyzenlerin evinde bir akşam.. Sağdaki, babanin yanindaki Kaan amcan, benim kocam. Böyle bazen kıl olabiliyor ama çok iyidir. O da senin ikinci arkadaşın olucak.. Benim arkadaşlarımla o da arkadaş oluyor da… Merak etme çocuklarla sevimli oluyor... Güzel oyunlar bulabiliyor.. Benim kadar değil tabiii…

****************

Elif’cim, Özge teyzenden şimdilik bu kadar…
Seni 4 bin gözle bekliyoruz. Öpüyorum küçük, ipek ve mis kokulu yanaklarından…

2 Haziran 2010 Çarşamba

Kızım, ilk fotoğrafından yaklaşık 3 ay sonra... Burada yaklaşık 6 aylıksın. Başını ve toparlak burnunu seçebiliyoruz kolayca... Senin burnun kime çekmiş acaba? :))

Kızım biz seni sürekli takip ettik aslında... Ne yapıyorsun? Ne alemdesin? Ara ara da fotoğrafladık doktor amcan ile birlikte.. İşte senin bir "küçüklük" fotoğrafın. Bugünden 4 ay önce... Henüz burada yaklaşık 3 aylıksın...